This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

17 Temmuz 2016 Pazar

Hamileliğiniz boyunca dikkat etmeniz gereken şeylerden biri

Günlük yaşamımızda da ağız ve diş sağlığının çok önemi faktördür. Ağız ve diş konusu sosyal ortamlarınızdan tutun da psikolojik olarak kendinizi iyi hissettiğinize kadar olan her alanda oldukça mühim bir yelpazeyi kapsar ve genellikle ertelenen ve boş verilen bir sağlık detayıdır. Normal hayatta dahi bu kadar önemli bir konu hamileyken iki kat daha fazla önem taşımaktadır. Hamileliğiniz boyunca ağız ve diş sağlığınıza nasıl dikkat edebilirsiniz ve hamilelikte ağız ve diş sağlığınız ile ilgili neler yapabilirsiniz bir göz atmaya ne dersiniz? Hamilelik kadın vücudunu a’dan z’ye değiştiren tüm hormonları etkileyen bir süreç. Bu 9 aylık süreçte diş ve diş etleri de her zamankinden daha fazla etkileniyor. Hamilelik boyunca diş ve diş etlerinde plak birikimi oldukça fazla artıyor. Plak birikimi demek gıda artıkları anlamına geliyor. Gıda artıkları dişlerde ve diş etlerinde biriktikçe diş etleri sertleşiyor. Sertleşen diş etleri kanamalar ve ağrıya neden olabiliyor. Bu durum genellikle hamileliğin 2. Ayından sonra başlar ve 8. Aya kadar devam edebilir.
Eğer hamilelikte kusma olayı sıklıkla yaşıyorsanız bu durum da diş ve diş etlerinizi etkileyen olumsuz bir olaydır. Midenizden gelen asidik sıvı diş etlerinize zarar verir ve ağrılarınızı arttırabilir. Hamilelik boyunca yaşayabileceğiniz dişlerinizle ilgili rahatsızlıklardan korunabilmek için yapmanız gereken tek şey normal hayatınızda olduğu gibi dişlerinizin sağlığına özen göstermeniz olacaktır. Düzenli olarak dişlerinizi fırçalamak, diş ipi kullanmak ve hamileliğinizde de diş doktorunuz ile sürekli olarak iletişim halinde kalmak yaşayacağınız sorunları minimuma indirebilir. Eğer hamileliğinizde bir diş tedavisi kanısına varıldıysa bu tedaviyi hamileliğinizin 2. Trimester döneminde yaptırmalısınız. Çünkü ilk 3 aylık dönemde bebeğiniz daha çok ufaktır ve gelişim süreci çok hızlıdır. Alacağınız ilaçlar hem fizyolojik hem de psikolojik olarak hem sizi hem de bebeğinizi fazlasıyla etkileyecektir.

12 Temmuz 2016 Salı

Down Sendromu nedir?

Down Sendromu nedir (Mongolizm trizomi) Tanımı Kromozom yapı bozukluk sonucu oluşan mental ve fiziksel gelişim bozukluğu gösteren bir hastalıktır türüdür. Nedenleri,Görülme sıklığı,Risk faktörleri nelerdir. En sık olarak 21. kromozom çiftinin iki yerine üç kromozomdan oluşması veya yer değiştirmesi sebebi ile oluşur . Risk Faktörleri Anne yaşının büyük olması önemli bir risk faktörü olmaktadır. Belirtiler Zeka geriliği Tipik yüz görünümü Boy kısalığı (her zaman görülemeyebilir) Epikantus Büyük dil Brushfield lekeleri Simian line Düşük doğum tartısı ve boyu Sıklığı:1/600-800 doğumda bir görülür. Sebebiyet Verdiği Diğer Rahatsızlıkları : Doğumsal kalp sorunları Kapalı makat Kapalı yemek borusu Kapalı 12 parmak bağırsağı Down Sendromlu çocuk sahibi ailelerin en büyük düşmanı bilgi eksikliğidir. En basit tanımıyla Down Sendromu çocuğunuzun vücudundaki hücrelerin 46 yerine fazladan bir kromozoma, yani 47 kromozoma sahip olmasıdır. Down Sendromu bir hastalık değil genetik bir farklılıktır.
İnsan vücudunu oluşturan hücrelerin çekirdekleri, kromozomlarla birbirlerine bağlanmış olan genlerden oluşmuştur. İşte bu genler ve kromozomlar fizyolojik ve kişilik yapımızın ana unsurudur, dolayısıyla çocuğunuzun fazladan sahip olduğu bir kromozom onun hayatını etkileyecektir. Kromozom anomalilerinin çoğunda embriyo gelişemez. Down Sendromu embriyonun gelişimini tamamlayabildiği bir durumdur. Down Sendromu konusunda iki şey kesindir. Birincisi, Down Sendromunun kaynağı anne-baba değildir ve hamilelik öncesi veya sırası olan hiç bir şey çocuğun Down Sendromlu doğmasına yol açmaz. İkincisi, diğer çocuklar gibi Down Sendromlu çocukların da kendilerine özgü kişilikleri, yetenekleri ve düşünceleri vardır. Diğer çocuklar gibi onlar da farklı kişiliğe sahip bir birey olarak büyüyeceklerdir.

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Kanserin Çeşitleri ve Tedavisi

Bir yılda yaklaşık 170 bin kişiye kanser tanısı konulduğunu söylüyor. Kanserin toplumda çok konuşulmasına karşın iyi bilinmediği görüşünde. İyileşme algısı da bu nedenle düşük. “Tıp kanserlerin yüzde 60’ını tedavi edebiliyor. Bunlar çok konuşulmuyor. Ölümcül olanlar konuşulduğu için tüm kanserlerin ölümcül olduğu algısı var. Öncelikle kanser dediğimizde tek bir hastalığı değil, birçok farklı hastalığı anlamalıyız. Her organın kanseri ayrı, her kanserin de dokusal tür açısından farklılıkları var. Her kanserin nedenine yönelik tedavi geliştirmek gerekiyor. Yani tek bir tedaviyle tüm kanser türlerini tedavi etmenin mümkün olmadığını bilmemiz gerekiyor. Bazı kanser türleri erken evrede yakalansa bile ölümcül olabiliyor. Tedavisi bulunan bazı kanser türlerinde de kanser hücreleri mutasyon geçirip ilaçlara direnç kazanıyor. Yaşayan ve değişen bir organizma ile karşı karşıyayız. Sürekli çoğalıyor ve farklılaşıyor. Birçok kanser türünde yeni bulunan tedavilere zamanla direnç geliştiği için bir süre sonra etkisiz hale geçebiliyor.”
Erkeklerde en sık görülen kanserlerin akciğer, prostat kanseri ve mesane kanseridir. “Kadınlarda en sık görülen kanserler ise meme kanseri, tiroid kanseri ve kolorektal kanseridir. Genç bir nüfusa sahip olduğumuz için meme kanseri gelişmiş ülkelerde 60’lı yaşlarda görülürken ülkemizde 50 yaş altında meme kanseri görülme sıklığı dünya ortalamalarının çok üstünde. Zaman içinde kadınlarda sigara içimi arttığı için kadınlarda akciğer kanseri görülme sıklığı artıyor” Türkiye’de genel olarak tüm bölgelerde kadınlarda meme, erkeklerde akciğer kanseri en sık görülen kanser türleri. Prof. Dr. Pınar Saip, Doğu Anadolu Bölgesi’nde mide kanserinin hem erkeklerde, hem de kadınlarda ikinci sıklıkla görüldüğüne dikkat çekerek, “Mide kanseri oluşumunda yiyeceklerin saklama ve tüketim biçimi önemli rol oynuyor. Nitrat ve nitritten zengin gıdalar, tuzlu ve tütsülenmiş gıdalar, helikobakter pylori enfeksiyonu mide kanserinin başlıca nedenleri arasındadır” diye konuştu. Araştırmaların kanser vakalarının üçte ikisinde çevresel faktörlerin etkili olduğunu gösteriyor. “Kanser oluşumuna neden olabilen çevresel faktörler; sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam,tütün ve alkol kullanımı,aşırı güneş ışığı maruziyeti, hava, su ve gıdalar yoluyla alınan karsinojen kimyasal maddeler, kanserojen virüs ve bakteriler (hepatit B, hepatit C, AIDS, human papilloma virüs, helikobakter pylori gibi), radyasyon, benzidin içeren boyalar, asbestos, radon ve hormonlardır.

23 Ocak 2016 Cumartesi

Alkol Kullanımı Kadınlarda Meme Kanser Riskini Arttırıyor!

  10 Avrupa ülkesinden yaşları 35 ve 70 arasında olan yaklaşık 350.000 kadının işbirliği ile yapılan çalışmada alkol tüketimi ve meme kanseri arasındaki bağlantı netleşmiştir. 5 İspanyol üniversitesi yaptığı çalışmalar sonucunda daha önceden de bilinen bu ilişkiyi desteklemiştir. Araştırmaya katılan kadınlar yaklaşık 11 yıl boyunca izlenmiş ve  11.576'sına meme kanseri teşhisi konulmuştur.

  İspanyol bilimci olan María Dolores Chirlaque: "Bir kadının günlük 10 gramdan fazla alkol tüketmesi meme kanseri riskini %4 oranında arttırmaktadır. Diğer bir deyişle günde bir bardak şarap ya da bira tüketimi riskin yüzde 1 artışına tekabül etmektedir. Eğer biz bu miktarı iki bardağa çıkartırsak risk %4 oranında artar" demiştir. 
  Kullanılan alkol miktarına bağlı olarak artan yüzdeler: günde 0-5 gram arasında tüketim referans olarak kabul edilmektedir. 15 gramın üstündeki kullanımlar %5.9 dan daha fazla ihtimalle kanserin gözükmesine neden olmaktadır.
  Makalenin devamı için  http://www.sciencedaily.com/releases/2015/10/151021083640.htm adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yeni Bir Virüs Olan Zika Virüsü Hakkında Bilinmesi Gerekenler

   Güney Amerika'da son zamanlarda yeni bir virüs atağı gözlenmektedir. Yaklaşık olarak iki yılda tüm kıtaya yayılan bu virüs Zika virüsü olarak adlandırılmaktadır.Kasım ayının sonlarında virüs kendini Puerto Rico'da göstermiş ve bilim insanları virüsün etkilerini araştırırken bu virüs kuzeye doğru yayılmıştır. 

   İlk olarak 1947 yılında tanımlanan Zika virüsünün hastalık oluşturma mekanizması günümüzde çalışılmaktadır. Zika virüsü, sivrisinek ısırığı ile yayılmakta ve yaygın olarak ateş ve eklem yerlerinde ağrılarla kendisini belli etmektedir. Zika virüsünün etkileri oldukça basittir ve ölümle sonuçlanan vaka bulunmamaktadır. Zika virüsüne karşı herhangi özel bir tedavi ve aşı bulunmamakta sadece bol su tüketimi, ağrılar için aspirin ve dinlenme yeterlidir.
  Fakat araştırmacıların son bulgularına göre bu virüsün bazı yan etkileri bulunmaktadır. Kasım ayında Brezilya'da patlak veren bu hastalık üzerinde yapılan çalışmalar sonucu, mikrosefalinin gözlenme sıklığının arttığı fark etmişlerdir. 

Nadir görülen bir rahatsızlık olan mikrosefali, normalden daha küçük bir kafa yapısı ve beynin daha az gelişmesi olarak tanımlanır. Mikrosefali oldukça nadir görülen bir rahatsızlık olmasına rağmen Zika'nın gözlendiği yerlerde özellikle yaygındır. Brezilya'nın 2015 halk sağlığı resmi raporlarına göre, 20 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında 3000 bebek bu rahatsızlıkla doğmaktadır. Zika ile enfekte olan anneler herhangi bir semptom göstermemesine rağmen çocukları mikrosefali rahatsızlığına sahip olarak doğmaktadır.

   Zika'nın mikrosefali gözükme oranını nasıl tetiklediği henüz bilinmemektedir. Zika virüsü ve mikrosefali arasındaki bağlantı paniğe neden olmuş ve Brezilya hükümeti son zamanlarda kadınları ülkenin kuzeyinde tutmaya başlamıştır.
    

21 Ocak 2016 Perşembe

Öpüşmenin Faydaları Nelerdir ?

Öpüşmek sevgimizi göstermenin en güzel yolu fakat bunun yanı sıra faydalarını da biliyor musunuz? 1)Her sabah eşini öperek uğurlayan insanlar diğer insanlara göre beş yıl daha uzun yaşarlar. 2)Öpüşmek ve öpmek özgüven için en iyi yoldur. 3)Öpüşmek kalori yakımına sebep olur.Her dk da 2-3 kalori yakılır. 4)Vücuttaki tüm stresi alır vücudun gevşemesine ve kortizol salgılanması azalır. 5)Öpüşme esnasında yüzünüzdeki 30 kas çalışmaya başlar.Yüz kaslarınız çalışır ve sarkmasını engeller. 6)Öpüşmek kalp içinde çok faydalıdır.Adrenalin salgıladığı için kalbe daha çok kan pompalar.

13 Ocak 2016 Çarşamba

Traş Olan Kadınlar

  Bu konuyla ilgili çıkan haberleri okuduğumda bunun gerçek olmadığını düşünmüştüm. Fakat traş olmanın yararlarını okuyunca neden olmasın demedim diyemem. Bir kadın olarak net bir şekilde söyleyebilirim ki, kadınların en büyük korkusu yaşlanmak ya da yüzlerinde meydana gelen değişimlerdir. Belki de bu yüzden her ne kadar itici de dursa kadınlar bu yola başvuruyor olabilir.
  Kadınların traş olması için aslında bir çok nedeni var. İlk olarak istenmeyen tüylerden kurtulmak. Ağda, ip, cımbız gibi yöntemlerden sıkılan ve yorulan kadınlar, daha kolay ve hızlı bir yöntem olduğu için traş olmayı tercih ediyorlar. Ayrıca İngiliz bilim insanları, yapılan çalışmalar sonucu kadınlar traş olduklarında yüzlerindeki kılların erkeklerin kılları kadar sert ve siyah çıkmadığını belirtmiştir.
  Aslında traş olmanın en iyi etkisi yaşlanmayı geciktiriyor olmasıdır. Traş olunan bölgede kollajen üretiminin artmaktadır ve bu da yaşlanmayı geciktirmektedir. Traş olurken ölü derilerden de kurtulacağınız için cildiniz daha parlak ve yumuşak olacaktır. Ayrıca ölü derilerden kurtulmak cildin daha hızlı yenilenmesini sağlayacaktır. Traş olmanın etkileri sadece bunlar değil. Bunların haricinde ölü deriler ile birlikte cilt siyah noktalardan da arınmaktadır.
  Tüm bu güzel etkilerinin yanında traş olur musun diye soracak olursanız cevabım sanmıyorum olacaktır. Her ne kadar bu konuyla ilgili bilimsel araştırmalar da yapılsa sizler ne düşünürsünüz bilmem ama kadınların traş olması bence oldukça garip bir davranış. :)